2 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

az önce 339 oyla meclisten geçti. (bkz: 21 ocak 2017 referandumun meclisten geçmesi)

iki seçenek var evet ve hayır. evet vererek, yasama yürütme ve yargıyı tek bi kişide toplayabilir, partili cumhurbaşkanı seçip cumhurbaşkanı'nın tarafsızlık ilkesini bertaraf edebilir, çok sesli siyasi ortamın, eleştirel politikanın önüne set çekebilir, bürokrasi içerisine tek siyasi kimlikte olan kişileri tayin edebilir, eyalet sistemiyle birlikte kürdistana giden yolu açabilirsiniz. hayır oyu vererek, mevcut parlementer sistemi koruyabilir, kısmi demokrasi ve çok sesli siyasi çark işlemesini devam ettirebilir, daha demokratik ve adil olan güçler birliği ilkesine sahip çıkabilir, diktatörlüğe giden yolu tıkayabilirsiniz. sonuçta rte'nin de dediği gibi karar aziz türk milletinin.

milyonluk eşeklerden "hayır" yok bize. hakkı halkın belirleyeceği referandumdur. yakın zaman içinde ne oyu kullanacağımı ve nedenini buraya yazacağım inşallah. rez. farkındalığı olmayan toplumların demokrasisinde demogogların otokrasiyi kurmaları kaçınılmazdır. bu nedenle her insanın; kimseyi küçümsemeden gücünün yettiğince bilinçlenip bilinçlendirmesi vatan borcudur. ne oy verirseniz verin farkında olup, bilerek oy verin ve bildiklerinizi ulaştığınız her insanla lütfen paylaşın. yaptığınız her hamle sizden sonraki nesilleriniz için hayati önem teşkil eder durumdadır. aslında siyasetten nefret ederim ve her an gündem pornografisinin prim yaptığı memlekette apolitik olabilmeyi lüks görürüm ama burada iş çok daha farklı ve iş siyaset üstü, partiler üstü bir memleket meselesine dönüştü. allah rızası için bu referandumu ciddiye alın.

hayırlara vesile olur inşallah.

şu bozuk ortamda (ekonomi'terör'işsizlik vs) referanduma gitmek intihardır. bu yüzden erken seçim göreceğiz. referandum değil...

hayır oyu vereceğim referandum. en küçük bir siyasi gerilimde kriz çıkaran, yolda adam dövmeye başladığımız, hakaretlerin, küfürlerin gırla gittiği, uğruna kefen giyip sokaklara çıkılacak kadar fanatik olduğumuz, adam öldürdüğümüz ve yine biraz büyük siyasi krizlerde ordunun darbe yapmaya kalkıştığı bir ülkede yaşıyoruz. böyle bir ülkeye böyle bir sistemin gelmesi demek iyice bastırılan muhalefetin ve ordunun bir yerde, illaki, kayışı koparması demektir. bunun da iç savaşa kadar yolu olabilir. olaylara biraz gerçekçi bakmak gerekiyor. bizim gibi hergün siyasetle yatıp kalkan bir ülkede, böyle bir sistem işlemez, işleyemez. ayrıca ekonomiden anlayan arkadaşların şu tabloyu da incelemelerini isterim.

evet yada hayır oyu kullanmak konusunda kararsız olanlarımız için bir çift kelam etmek istiyorum. okuduklarınızdan özetle gayet mantıklı bir bakış açısı sergilenmiş, önemli olanın ülkenin refahı ve kalkınması gösterilmiş ki bu doğru bir ortak paydadır. işin evet kısmına gelirsek; öncelikle başkanı denetleyecek hiçbir mekanizma kalmayacak. mecliste milletvekillerinin bir önemi kalmayacak zira, başkan meclisi fesih yetkisine sahip. yasama, yargı ve yürütme tek bir insanın eline veriliyor ki; bu r.t.e değil başka biri olsa dahi verilmemesi gereken değerde bir güç. bu tek adamlığı ilan etmektir. a b c partilerinden kim baskan olacak olursa olsun, bu yetkilere sahip olması demek resmen babadan oğula aktarılabilecek ve sorgulanamayacak yetkileri elinden alınamayacak bir makam-güç vermek demek. işin hayır kısmına gelince; evet şu an istedikleri taslağı bekletip istediklerini anında yürürlüğe koyabilen meclis içerisinde malum bir güruh var. yalnız cumhuriyet sisteminde kimse koltuğunda bâki değildir. r.t.e ömrünün sonuna kadar cumhurbaşkanı olarak kalsa dahi, kendisi öldükten sonra oraya oğlunu ancak halk isterse oturtabilir. yani ölü bir kısırdöngü oluşturması mümkün değildir. hayır demek, meclisi ve cumhuriyeti korumak için atılabilecek en büyük adımdır. '' bana dokunmayan yılan bin yaşasın '' mantığıyla hareket edildiğinde, o yılanın torunlarınızı sokmayacağından emin olamazsınız. bu zamana kadar babalarımızın ve onların babalarının sırtını dayadığı bu cumhuriyet rejimine bizim neslimiz sahip çıkmalıdır ki, bizim evlatlarımıza bırakacağımız bir vatanımız olsun. evlatlarımız istedikleri ve uygun gördükleri insanlara makam verip, yeri gelince indirebilsin. türkiye cumhuriyeti devleti kimsenin malı değildir. dolayısıyla tek bir adam kontrolünde olamaz. '' bir apartman yöneticisi çıkıp, siteyi daha iyi yönetmek için tüm tapuları üzerime istiyorum. '' dese bi siktir git deriz. şimdi neden hayır demiyoruz ? ohal'de hayır!

" ulu tanrım namussuz bir tek türk yaratacağına, tüm cihanı yık daha iyi! " - oğuz kağan

hayır oyu kullanacağım referandum. kişisel görüş. tabi konumuzun benle alakası yok geçelim. şuanda sosyal medyada oluşan algıdam bahsetmek istiyorum 'evet' oyu vereceğini videoyla anlatan kişilere "saray soytarısı" , "yalaka" gibi sözler söylenerek o kişilere sosyal bir linç uygulanıyor, kişisel görüş olarak kabul edilmeden. ama 'hayır' oyu kullananlar halkın adamı, reformist gibi şeyler söylenerek övülüyor ve yine sosyal bir yüceltmeyle, tabiki bu hayır verenler kişisel görüş olarak kabul görüyor. hacı bu tavır benim kafama yatmıyor. bu toplumsal histeri öğrneği. herkes istediğini yapabilmeli. sırf senin gibi düşünmüyor diye bi insanı yok saymak, linç etmek insanlığa ters. edit: eksileyen arkadaslar nerde yanlış yaptığımı., neye eksi verdiklerini söyleseler de ben de yanlışımı anlasam.

hayır diyeceğim. maddeleri inceledim ve değerlendirdim. ben neden hayır vereceğimi biliyorum,peki sen neden evet veriyorsun?

her meseleyi çözdük bi anayasa değişikliğiyle başganlık sistemi kaldı... anayasanın değişmesi gerekli gerçi; cumhurbaşkanı'na gereğinden fazla yetki verilmiş, yasama organından yukarıda tutulmaya çalışılmış. sınırı aşan yetkilerin kaldırılması şart. bir de "darbe anayasası" durumu var... imajı düzeltmek için, "demokrasi anayasası" olabilmesi için gene değişmesine ihtiyaç var. tabi bu değişiklikler bahsettiğim doğrultuda olur mu, bilemiyorum. referandumdan (çıkmaz ama) "hayır" çıksa bile bir şekilde evete çevrilir, muhalefetin de bu süreçte faal olacağını sanmıyorum. uzun lafın kısası; yeni anayasamız ve başganlık sistemi vatana millete hayırlı, uğurlu olsun. ek bilgi: anayasa (1921 anayasasını saymazsak) türkiye cumhuriyeti'nin 4. anayasası olacak. --- millet tarafını belli ediyor, ben de geri kalmayayım: amaaaan, kendimi yormaya değmez. sonuçta "göklerden gelen bir karar var."

yazık. verilecek şehitlere, akacak kanlara yazık. eğer bu sandıktan hayır çıkarsa bombalar tekrar patlayacak. tıpkı insanları daha iyi kandırmak için, daha iyi dinlesinler diye o bombaları susturdukları gibi.

çoğunluk hayır. bişeye benzettim seçimlerde de herkes akp sövüyordu yok vermicem falan diyodu adamlar yüzde 50 aldı şimdi de benzer senaryo var hayırlar çok ama.. oyum yok o sıra askerde olacağım.

en sevdiğim şarkı meghan trainor no

bazı ünlüler evet propagandası yapmakta ama diğerleri hayır propagandası yapamıyor, yapmaya korkuyor. sıla'ya olanları gördük.

ilk kez oy kullanacağım referandum. (bkz: oh no)

belki de bize sorulan son seçim olacak. akp chp hdp si yok bu işin. gelip salak salak "hdp hayır diyo ondan evet dicem ya da şuna inat evet dicem" diye salak salak triplere girmeyin. hdp çözüm sürecine evet derken siz niye hayır demediniz. fetö evet derken siz niye hayır demediniz?

zamanında aysun kayacı hanımefendi benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir mi demişti çok büyük tepki toplamıştı çok doğru bir söz aslında evet diyen vatandaşlara soruyosun neden evet öyle evet basıcam diyor gerekçesini bilmeden ee gidip yolda evet kitapçığı dağıtanlara soruyorum neden evet adam neden evet dediğini bilmiyor arkadaş yani aynı kapıya çıkıyor benim zekam ile benim algım ile dağdaki çobanın oyu bir değildir

bu referandum gerçekten korkutuyor beni. halk ya kendi ayağına sıkacak yada azda olsa hala bir ümit olacak içimde. korkulmayacak gibi değil,yetkilerin hepsi tek bir insanda toplanacak. düşüncelerin hepsi önemsiz olacak lan,bir kişinin ağzına bakacak 70 milyon. çok korkutucu. atamın mezardan kalkması yakındır.